“Ne çok yalan söyleniyordu yeryüzünde; sözle, yazıyla, resimle ya da susarak..”
Neden susar insan…Bu yangın yerinin avuç açmaya değmeyeceğini bilmez mi? Bilmemek, hafifletir mi suçu?.. Sorumluluktan kurtarır mı?.. Ayakları altına alarak kendi onurunu yürümek; nereye kadar ve niçin?..
Ve,” Herkes her şeyin farkında ve kimse hiçbir şeyi yanlışlıkla yapmadı”ysa eğer… Yaşadığımız bunca kötülük bilinçli ise, bunun oluşmasına sebep olacak kadar insanı kirleten nedir? İnsanın mayası mı kirlidir, yoksa kirlenmeye müsait bir doğası mı var…Ya da dayanamaz mı kötü olmamaya, o kadar mı zayıftır?..
Oğuz Atay’ın dediği gibi: “Korkuyoruz. Düşünmekten ve sevmekten korkuyoruz. İnsan olmaktan korkuyoruz.”
Yaşadıklarımız değil midir bizi insan eden, eğrisi doğrusuyla öğrendiklerimiz, düşündüklerimiz ve eylemlerimiz?..
Freud, “İnsanlar yavaş yavaş inanmamayı, güvenmemeyi, sevmemeyi ve kronik şüpheci olmayı öğrenir ”der. İnsanların ‘tecrübe’ dediği şey budur ve “tecrübeli” denen kişi artık kalbiyle bağlantısını kesmiştir O’na göre. Evet, deneyimlerimizin büyük bir bölümünü, üzülerek ,kırılarak ,zarar görerek ediniyoruz, doğrudur. Ama, sevmeyecek miyiz artık, güvenmeyecek miyiz birbirimize? Hep kuşkuyla mı bakacağız insanlara, inan(a)mayacak mıyız? Böyle yaşamak mümkün müdür?..
“Keşke kırıldığımı, yorulduğumu ve darıldığımı anlatmak için gitmem gerekmeseydi” dediğinizde... İşte o zaman, “Hiçbir yararı olmayacağını bile bile insan kalmanın çok önemli olduğunu düşünüyorsan, onları yendin demektir .”diye geçirmelisin aklından…
2003’te Gazze’de, İsrail güvenlik güçlerinin buldozerle ezdiği Amerikalı aktivist Rachel Corrie, o koca yürekli küçük kız “Zulüm bizdense ben bizden değilim” dediğinde…
Haksızlığa karşı susarsanız hakkınızla birlikte şerefinizi de kaybedersiniz, demişti Cumhurbaşkanı Erdoğan…Ne çok haksızlık yaşanıyordu, ve ne çok itiraz yükseliyordu diğer yandan…
Yaşanan bunca olumsuzluğa rağmen, dünyada çiçek, çocuk ve kuş olduğu sürece her şey yolunda demektir. Ve her şeyi yeniden tanımlamak zorundayız, ’insan olmak ne demektir’ den başlayarak.”